ANASAYFA
FAALİYET
ALANI
AVUKAT ARABULUCU
İRFAN GÜLŞEN
HUKUKİ MEVZUAT
BODRUM ARABULUCULUK
ARABULUCULUK VE
MEVZUATI
İLETİŞİM
ENGLISH |
Hukuk Bölümü 2003/85 E., 2004/1 K.
TAPU İDARESİNCE TESİS EDİLEN İŞLEME KARŞI AÇILAN
DAVANIN ÇÖZÜM YERİ
634 S. KAT
MÜLKİYETİ KANUNU [ Ek Madde 1 ]
634 S. KAT MÜLKİYETİ KANUNU [ Madde
10 ]
634 S. KAT MÜLKİYETİ KANUNU [ Madde
12 ]
634 S. KAT MÜLKİYETİ KANUNU [ Madde
13 ]
2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU
[ Ek Madde 2 ]
"İçtihat Metni"
İstanbul İli, Beşiktaş
İlçesi, Kuruçeşme Mahallesinde tapunun 2 pafta, 163 ada, 177 parsel
sayısında kayıtlı olup, davacı ile kardeşinin müşterek maliki bulundukları
arsa üzerinde yer alan bodrum, zemin ve 1. kat olmak üzere üç bağımsız
bölümüne 2981 sayılı Yasa'ya göre iskan izni verilen binada, kat mülkiyeti
tesis edilmesi istemiyle Tapu İdaresine başvuruda bulunulmuştur.
Davacı vekillerinin sonraki başvurusunda, kat mülkiyeti kurulması isteğinin
iskan izni bulunan bağımsız bölümlere yönelik olduğunun belirtilmesi üzerine
Tapu İdaresince, 18.1.2002 gün ve 2256 sayı ile; konu hakkında bilgi
istenilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar müdürlüğünün
cevabi yazısında: 2981 sayılı Yasa kapsamında değerlendirildikten sonra imar
mevzuatına aykırı olarak yapılan çatı katının mühürlendiğinin, kaçak inşaat
hakkında yıkım kararı alındığının ve buna göre kat mülkiyeti kurulmasının
mümkün olmadığının bildirildiğinden bahisle, kaçak olan çatı katına iskan
izni verilmediği için 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 10. maddesi
uyarınca anagayrımenkulün tümünün mülkiyeti kat mülkiyetine çevrilmeden
kısmi kat mülkiyeti kurulamayacağı belirtilerek, Yasanın öngördüğü
belgelerin noksansız olarak ibrazı halinde talebin inceleneceği yolunda
işlem tesis edilmiştir.
Davacı vekillerince, yasal olan bağımsız bölümler için kat mülkiyeti tesis
edilemeyeceği yolundaki Tapu İdaresi işleminin iptali istemiyle, 19.3.2002
gününde idari yargı yerinde dava açılmıştır.
İSTANBUL 4. İDARE MAHKEMESİ; 29.3.2002 gün ve E: 2002/344, K: 2002/417 sayı
ile, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 10. maddesinde, kat mülkiyeti ve
kat irtifakının resmi senetle ve tapu siciline tescil ile doğacağının, 12.
maddesinde, kat mülkiyetinin kurulması için anagayrımenkulün kat mülkiyetine
çevrilmesi hususunda o gayrımenkulün maliki veya bütün paydaşları tarafından
imzalanan bir dilekçenin tapu idaresine verilmesi veya istemde bulunulması
gerektiğinin ve Ek 1. maddesinde de bu Kanunun uygulanmasından doğacak her
türlü anlaşmazlığın sulh mahkemesinde çözümleneceğinin hükme bağlandığı; bu
durumda, 634 sayılı Kanun uyarınca kat mülkiyeti kurulması isteminin reddine
ilişkin işlemden doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün sulh mahkemesine ait
olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar temyiz edilmeyerek
kesinleşmiştir.
Davacı vekillerince, aynı istekle bu kez, 4.6.2002 gününde adli yargı
yerinde dava açılmıştır.
İSTANBUL 6. SULH HUKUK MAHKEMESİ; 17.2.2003 gün ve E: 2002/851, K: 2003/116
sayı ile, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 10. ve 12. maddelerinde, kat
mülkiyeti ve kat irtifakının malik veya maliklerin başvurusu üzerine tapu
idaresince kurulabileceğinin ifade edildiği; anılan Yasa'ya göre mahkemece
ancak, kat mülkiyeti kurulmasına elverişli bir taşınmazdaki ortaklığın
giderilmesi davası yoluyla verilecek bir kararla kat mülkiyeti
kurulabildiği; davada, gayrımenkuldeki çatı katının yasal olmadığı ifade
edilerek tapu idaresince bu nedenle kat mülkiyeti kurulamayacağı
bildirildiğinden çözülmesi gereken problemin çatı katı olduğunun
anlaşıldığı; bu itibarla, çözümü gereken konunun idari mahiyette olduğu ve
ancak idari yargı yerinde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik
kararı vermiş; bu karar, YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ'nin 15.5.2003 gün ve
2003/3050-4095 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Tülay TUĞCU'nun
Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER,Serap
AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN'ın katılımlarıyla
yapılan 1/3/2004 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU' nun
davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile
dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay
Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ'nin davada idari yargının; Danıştay Savcısı
Tülin ÖZGENÇ'in ise adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü
açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
USULE İLİŞKİN İNCELEME:
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye
göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde
öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dava dosyalarının 15.
maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son
görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği
anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev
uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
ESASA İLİŞKİN İNCELEME: Dava, 2981 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilerek
iskan izni verilmiş bulunan bağımsız bölümler üzerinde kat mülkiyeti
kurulması isteğinin Tapu İdaresince kısmi kat mülkiyeti kurulamayacağı
nedeniyle reddine ilişkin işlemin iptali isteminden ibarettir.
23.6.1965 tarih ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 10. maddesinde "Kat
mülkiyeti ve kat irtifakı resmi senetle ve tapu siciline tescil ile doğar.
Ana gayrımenkulün tümünün mülkiyeti ( Kat mülkiyeti ) ne çevrilmeden o
gayrimenkulün yalnız bir veya birkaç bölümü üzerinde kat mülkiyeti
kurulamaz.
Kat mülkiyeti kurulurken aynı katta birbirine bitişik bulunan birden fazla
bölüm, kat mülkiyeti kütüğüne tek bağımsız bölüm olarak tescil edilebilir.
Kat mülkiyetinin tescili, tapu memurunca düzenlenen resmi senet uyarınca
veya aşağıdaki fıkraya göre verilen bir mahkeme hükmü ile yapılır.
Kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir gayrimenkul üzerindeki ortaklığın
giderilmesi davalarında, mirasçılardan veya ortak maliklerden biri,
paylaşmanın, kat mülkiyeti kurulması ve bağımsız bölümlerin tahsisi
suretiyle yapılmasını isterse, hakim, o gayrımenkulün mülkiyetinin, 12 nci
maddede yazılı belgelere dayanılarak kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar
denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı tahsisine
karar verebilir." hükümlerine yer verilmiş; aynı Kanun'un 12. maddesinde,
kat mülkiyeti kurulması istemlerine belediyece onaylı projenin, belediyece
verilen yapı kullanma ( iskan ) belgesinin, yapının fotoğrafının, bağımsız
bölümlerden herbirinin türünü ve numarasını gösteren malik veya paşdaşlarca
imzalanmış noter onaylı listenin ve bu Kanuna göre düzenlenen yönetim
planının ekleneceği belirtilmiş; 13. maddesinin 2814 sayılı Kanunla değişik
birinci fıkrasında da "Tapu memuru kendisine verilen belgelerin tamam ve
usulüne uygun ve dilekçeyi verenlerin veya istemde bulunanların yetkili
olduklarına kanaat getirdikten sonra, kat mülkiyeti veya kat irtifakı
kurulmasına dair resmi sözleşmeyi düzenler. Bu sözleşme aynı zamanda tescil
istemi sayılır." denilmiştir.
Anılan hükümlerde, kat mülkiyetinin, Yasa'da aranan belgelerin eksiksiz
olması halinde Tapu İdaresince tesis edilecek işlem yoluyla ya da paydaşlar
arasında anlaşmazlık bulunması halinde ortaklığın giderilmesi davasında
verilecek mahkeme kararı ile kurulacağı öngörülmüştür.
Olayda, davacının kardeşiyle birlikte maliki oldukları taşınmaz üzerinde
bulunan yapının üç bağımsız bölüm olarak 2981 sayılı Yasa kapsamında
değerlendirildiği ve bu üç bağımsız bölüm için yapı kullanma izni verildiği,
ancak, daha sonra imar mevzuatına aykırı olarak yapılan çatı katının
belediyece mühürlendiği ve bu kaçak inşaatın yıkımına karar verildiği,
davacı tarafından, belediyece iskan izni verilen bağımsız bölümler üzerinde
kat mülkiyeti kurulması için başvuruda bulunulmuş ise de, Tapu İdaresince,
belediyeden kaçak çatı katı hakkındaki bilginin alınması üzerine 634 sayılı
Yasa'nın 10/2. maddesi uyarınca kısmi kat mülkiyeti kurulamayacağı
belirtilerek başvurunun reddedildiği, görev uyuşmazlığına konu edilen
davanın da Tapu İdaresinin sözü edilen olumsuz işleminin iptali istemiyle
açıldığı anlaşılmaktadır.
Anılan Yasa'ya göre, paydaşlar ya da malikler arasındaki anlaşmazlıklar
dışında olup Yasa'nın 13. maddesi uyarınca yapının imar durumunu ya da belge
eksikliğini esas alarak istemi reddeden Tapu İdaresi işlemlerinin kamu
gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edilmesi nedeniyle idari
işlem niteliğini taşıması karşısında, imar mevzuatına aykırı kaçak çatı
katının varlığı nedeniyle kısmi kat mülkiyeti kurulamayacağı yolundaki
işlemden doğan davanın, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari
Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı" başlıklı 2. maddesinin
değişik ( 1/a ). bendinde sayılan "idari işlemler hakkında yetki, şekil,
sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından
dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal
davaları" kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli
bulunmaktadır.
Her ne kadar, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na 2814 sayılı Kanunla eklenen
Ek 1. maddede "Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh
mahkemelerinde çözümlenir." denilmiş ise de, bu maddede yargı yolu
bakımından görev düzenlenmeyip, anılan Yasa'da adli yargının görevine giren
mülkiyete ilişkin ( paydaşlar arasındaki "taksim veya ortaklığın giderilmesi
davası" veya kat malikleri arasındaki "arsa payının düzeltilmesi davası"
gibi ) davalara bakmaya hangi mahkemenin yetkili olduğuna işaret
edilmektedir. Nitekim, 2814 sayılı Kanun hakkındaki Adalet Komisyonu
Raporunda "... bu Kanuna ek madde 1 ilave edilerek, her türlü
anlaşmazlıkların Sulh Mahkemelerinde çözümlenmesi esası getirilmiş, Kat
Mülkiyeti Kanunundan doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesi Asliye
Mahkemelerinin görevi dışına çıkarılmış ve böylece görevli mahkeme yönünden
birlik sağlanmıştır." denilmiş ve ayrıca aynı Kanunla getirilen "634 sayılı
Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan uyuşmazlıklar nedeniyle, bu Kanunun
yürürlüğünden önce asliye hukuk mahkemelerine açılmış davalar bu
mahkemelerce sonuçlandırılır." yolundaki Geçici 2. madde hükmü ile de
önceden açılmış davalar nedeniyle karışıklık doğmasının önüne geçilmek
istenmiştir. Bu nedenle, değinilen maddelerin söz konusu uyuşmazlıkta
uygulanma olanağı yoktur.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının
kaldırılması gerekmektedir.
SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle
İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin 29.3.2002 gün ve E: 2002/344, K: 2002/417
sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 1.3.2004 gününde Üyelerden
Serap AKSOYLU ve Z. Nurhan YÜCEL'in KARŞI OYLARI VE OYÇOKLUĞU İLE KESİN
OLARAK karar verildi.
KARŞI OY :
Uyuşmazlık, iskan izni bulunan bağımsız bölümler üzerinde paydaşlar adına
kat mülkiyeti kurulması isteğinin Tapu İdaresince Kat Mülkiyeti Kanunu
hükümlerine göre reddedilmesinden doğmuş bulunmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 10. maddesine göre, kat mülkiyeti, resmi
senetle ve tapu siciline tescil ile doğmakta; aynı Kanun'un 13. maddesinin
değişik birinci fıkrasında ise, tapu memurunun, kendisine verilen belgelerin
tamam ve usulüne uygun ve dilekçeyi verenlerin veya istemde bulunanların
yetkili olduklarına kanaat getirdikten sonra, kat mülkiyeti kurulmasına dair
resmi sözleşmeyi düzenleyeceği ve bu sözleşmenin aynı zamanda tescil istemi
sayılacağı öngörülmektedir.
Anılan Yasa hükümlerinden, kat mülkiyeti kurulması isteklerinin, mülkiyet
hukukunu ilgilendiren haklar tesis etme amacını taşıyan tapuya tescil istemi
kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Olayda, paydaşlar adına kat mülkiyeti kurulması isteğinin Tapu İdaresince
anılan Yasa hükümlerine göre reddedilmiş olması karşısında, tapuya tescil
istemine ilişkin bulunan davanın, mülkiyet hukuku hükümlerine göre görüm ve
çözümünde adli yargı yerleri görevli bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının
kaldırılması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki karara katılmıyoruz.
Avukat
İRFAN GÜLŞEN
Pamir İş Merkezi,
Mehmet Akif Ersoy Cad. No: 5 / G
/ 1
Konacık-
Bodrum Muğla - Turkey
Phone / Tel: +90 (252) 363
0250
Fax / Faks:
+90 (252) 363 0251
Cell / Cep:
+90
541 363 8373
E-mail:
info@irfangulsen.av.tr
Web:
www.irfangulsen.av.tr
www.irfangulsen.av.tr sitesi yalnızca bilgi amaçlı olup,
sitede
bulunan hiçbir bilgi hukuki tavsiye, reklam yada iş geliştirme amacına
yönelik değildir. Sitede sunulan hiçbir bilginin içeriği yada ziyaretçilerin
bu internet sitesine dayanarak gerçekleştirecekleri hiçbir hareketten ötürü
sorumluluk kabul edilmez. Mevzuat
sürekli değiştiği için, size sadece bir avukat güvenebileceğiniz
bilgileri verebilir.
|